1 Ekim 2011 Cumartesi

29 ve 30 EKİM 2011- Mareechi Asu ile OSHO ÇALIŞMASI-ANKARA

Mareechi Asu ile OSHO ÇALIŞMASI-29 ve 30 Ekim 2011-Ankara

                               MAREECHİ ASU İLE  OSHO ÇALIŞMASI

                                                             ANKARA

                                             AŞK;YAŞAMIN DİNİ

AŞK VE SEVGİYİ ANLAMA VE UYGULAMA ÇALIŞMASI-MEDİTASYONLA YAŞAMAK,ZEN,TAO VE SUFİLİKTE BİR YOLCULUK.....

Aşk özgürlüğe izin verir; sadece izin vermekle kalmaz, özgürlüğü güçlendirir. Ve özgürlüğü yok eden hiçbir şey aşk olamaz. O başka bir şey olmalıdır. Aşk ve özgürlük beraberdir, onlar aynı kuşun iki kanadıdır. Ne zaman senin aşkın özgürlüğünün karşısında olursa, o zaman sen aşk adına başka bir şey yapıyorsundur. OSHO

Aşk doğduğu zaman , o kadar dayanılmaz bir zevk verir ki nerdeyse acı haline gelir.Bu yağmur yüklü bulutlar gibidir;akmaları gerekir,yağmaları gerekir,kendi yüklerini boşaltmaları gerekir.OSHO

Satış ekiplerine verilen kurslarda söyledikleri gibi: müşteri her zaman haklıdır. Sana şunu söylemek istiyorum: İlişki ve aşk dünyasında sen her zaman hatalısın, diğer kişi her zaman haklı. Ve bu sevgililerin her zaman hissetmesi gereken şeydir. Eğer aşk varsa, onlar her zaman şöyle hisseder: eğer birşeyler olması gerektiği gibi gitmiyorsa bende bir hata var. Ve her ikiside aynı şekilde hisseder! Böylece birşeyler büyür, sonra merkezler açılır, sonra sınırlar birleşir.OSHO

Gerçek aşk, paylaşır; diğerini sömürmek değildir, diğerine sahip çıkmak değildir. Sorun, sen diğerine sahip çıkmak istediğin zaman doğar: Diğeri de sana sahip çıkabilir. Ve eğer diğeri daha güçlüyse, daha çekiciyse; doğal olarak, köle durumuna sen düşersin. Eğer diğerinin sahibi olmak istiyorsan, “köle durumuna düşebilirim” diye korkarsın. Eğer diğerine sahip çıkmak istemiyorsan, diğerinin sana sahip çıkabileceğinden de korkmazsın. Aşk, asla sahip çıkmaz.Aşk asla sahip çıkmaz va aşka asla sahip çıkılamaz. Gerçek aşk seni özgürlüğe götürür. Özgürlük en yüksek zirvedir, en yüksek değer. Ve aşk da özgürlüğe en yakın olandır; aşktan sonraki adım, özgürlüktür. Aşk, özgürlüğe karşı değildir; aşk özgürlüğe giden bir basamaktır. İşte farkındalık sana bunu gösterir; aşkın özgürlüğe götüren bir basamak olarak kullanılacağını. Eğer aşıksan, diğerini özgür bırakırsın. Ve diğerini özgür bıraktığın zaman, diğerinden özgürleşirsin de.Aşk bir paylaşımdır, sömürü değil. Aslında aşk, hiçbir zaman çirkinlik ve güzellik kavramlarıyla düşünmez. Şaşırırsın: aşk hiçbir zaman çirkinlik ve güzellik kavramlarıyla düşünmez. Aşk sadece davranır, yansıtır, meditasyon yapar; hiçbir zaman düşünmez. Evet, bazen biriyle uygun düştüğün olur; birden her şey uyuma kavuşur. Bu güzellik, çirkinlik meselesi değildir. Bir uyum, ritim meselesidir…OSHO





DERS KONULARI:



1-SEVGİLİDEN SEVGİYE

2-KENDİN OLMAK,AŞKIN ÇİÇEKLENMESİ

3-AŞIK OLMANIN ENGELERİ

4-KALP ÇAKRANI HİSSETMEK

5-AŞK,KOKUYA BENZER..GÜLE DEĞİL

6-YAŞAM,SEVGİ,MEDİTASYON

7-KORKULARDAN KURTULMAK,AŞKTA AÇıLıM

8-YAŞAMIN DANSA DÖNÜŞMESİNİ ENGELLEYEN ŞEYLERDEN KURTULMAK



Kalp kuştur... Özgürlük ister... Kalbi serbest bırakalım... Ta ki aşk yapsın... Geldik ki aşkı, imanı, ümidi, dostluğu ve ekmeği başkalarıyla paylaşalım...Mareechi Asu



MEDİTASYONLAR:

1-OSHO KUNDALİNİ MEDİTASYONU

2-OSHO KALP ÇAKRA MEDİTASYONU

3-OSHO BEDENIN VE ZİHNİN ÖTESİ MEDİTASYONU

4-OSHO NADABRAHMA MEDİTASYONU

5-OSHO DANS MEDİTASYONU

6-OSHO ATİŞA MEDİTASYONU

7-OSHO NATARAJ MEDİTASYONU

8-OSHO GÜLME MEDİTASYONU

9-OSHO MANDALA MEDİTASYONU

10-NEFES VE GEVŞEME MEDİTASYONU

11- OSHO DEVAVANİ MEDİTASYONU



Mareechi Asu kimdir?

Osho’nun meditasyon  yöntemlerini İran, Kanada, Almanya, İngiltere, Arjantin, Afrika ve Avustralya gibi çeşitli ülkelerin yoga merkezlerinde ders olarak vermiştir.Bir başka yönü müziktir.İran’da daf öğretmenliği ve Avrupa ve Amerika’nın çeşitli eyaletlerinde konserler vermiştir.Ayrıca meditasyon için ritim müzikleri (Daf için) cd ve kendi adıyla çıkardığı kitapları mevcuttur.Mevlana ve Osho’nun felsefesini anlatan birçok konferans vermiştir..

Tarih: 29 ve 30 Ekim 2011 – ANKARA

İLETİŞİM : 0 539 871 16 84 / 0 544 655 80 91

                   www.mareechiasu.com

                   www.oshoturkiye.com

                  www.mareechiasu.weebly.com



NOT : YERİMİZ SINIRLI OLDUĞUNDAN KAYIT İÇİN KAPORA GÖNDERMENİZ   

            GEREKMEKTEDİR.

Adres:      adres: Güniz sok no:36/2 Tunalı ANKARA    http://www.aklotus.com/       

5 Ağustos 2011 Cuma

MAREECHİ ASU -17-18 EYLÜL 2011 - İZMİR OSHO ÇALIŞMASI - ÖTENİN ÖTESİ

MAREECHİ ASU -17-18 EYLÜL 2011 - İZMİR OSHO ÇALIŞMASI - ÖTENİN ÖTESİ



Hiçbir şey isteme
Bütün kalbinle
Akışı durdur.
Dünya eridiğinde
Her şey netleşir
Öteye git
Bu yol ve ya o yol
Öteki kıyıya
Dünyanın eridiği yere
Ve savaşçı zırhının içinde parlar
Gecede ay parlar
Ve mürşit meditasyonda parlar
Ama gündüz ve gece
Uyanık olan insan
Ruhun nurunda parlar
Ve her şey netleşir
Bu kıyının ötesinde
Ve öteki kıyıya git
Ötenin ötesi
Başlangıcın olmadığı yer
Son yok.
Korkusuzca, git.
Meditasyon yap
Saf yaşa
Sessiz ol
İşini yap, ustalıkla.
Günde güneş parlar
(BUDDHA)
Bu OSHO çalışmamızda Buddha’nın üstte örneği bulunan sözlerini yorumlayacağız.
Yaşamı yaşamayı öğreneceğiz. Zihnimizi daha derin tanıyacağız ve yansımalarımızdan
kurtulacağız. Tanık olamanın yollarını konuşacağız….
Arayan kişi; araştırmayı; sadece merak, çocukça bir olgu olarak görmez, olgun bir
araştırma,yaşam ve ölümün bir mevzusu olarak görür. Hakikat senin için bir ölüm kalım
meselesi olmadığı sürece gerçek bir araştırmacı olamayacaksın. OSHO

MEDİTASYONLAR

1- OSHO VİPASSANA MEDİTASYONU
2- OSHO ATİSHA MEDİTASYONU
3- OSHO NADABRAHMA MEDİTASYONU
4- OSHO KUNDALİNİ MEDİTASYONU
5- OSHO ÇAKRA SES MEDİTASYONU
6- OSHO GÜLME MEDİTASYONU
7- OSHO SIRLAR KİTABINDAN BİR MEDİTASYON
8- OSHO ZAZEN MEDİTASYONU
Yaşama bakışım gülmektir. Gülmenin içinde saadet ve şükran var. Gülmek yani Tanrı için büyük bir şükran… OSHO
Eğer ciddi olursan insanlara evrenin güzelliklerini ve ziyafetini anlamaları için yardımcı olamayacaksın. Yaşam insana üzüntü ve ağlama getiren bir şey değildir. Belki komedidir. Eğer yaşam içinde ciddi olursanız yaşamı kaybedeceksiniz. OSHO
TARİH : 17 – 18 EYLÜL 2011
YER: İZMİR-AÇIK ADRES KATILIMCILARA BİLDİRİLECEKTİR.
İLETİŞİM : 0 539 871 16 84
KAYIT İÇİN KAPORA ÖDEMEK GEREKMEKTEDİR.
www.oshoturkiye.com
www.mareechiasu.com
MAREECHİ ASU KIMDIR?
Osho’nun meditasyon ve masaj yöntemlerini İran, Kanada, Almanya, İngiltere,
Arjantin, Afrika ve Avustralya gibi çeşitli ülkelerin yoga merkezlerinde ders olarak
vermiştir.Bir başka yönü müziktir.İran’da daf öğretmenliği ve Avrupa ve Amerika’nın
çeşitli eyaletlerinde konserler vermiştir.Ayrıca meditasyon için ritim müzikleri (Daf için)
cd ve kendi adıyla çıkardığı kitapları mevcuttur.Mevlana ve Osho’nun felsefesini anlatan
birçok konferans vermiştir..


29 Temmuz 2011 Cuma

OSHO-Hayatım çok anlamsız ve boş geliyor.......

Gerçekten olan şeyin hepsi bu mu? Hayatım çok anlamsız ve boş geliyor. Sürekli daha fazla bir şey olmalı diye düşünüyorum. Daha fazla bir şeylerin olmasını istiyorum.
Sonsuz bir şekilde dahası var ama senin istemen ona ulaşmak için bir engel. Arzu etmek seni çevreleyen bir duvar gibidir; arzulamamak bir kapı haline gelir.
Bu hayatın en paradoksal ama çok temel bir kanunudur: Arzula ve kaçıracaksın, arzulama, o senindir.
İsa, ara ve onu bulacaksın der. Buda ise der ki: Arama; aksi taktirde onu kaçıracaksın. İsa der ki: İste ve o sana verilecektir. İsa, kapıyı çal ve kapılar açılacaktır der. Buda, bekle... bak... kapılar kapalı falan değil der. Kapıyı çalıyorsan eğer, kapıyı çalmanın kendisi başka bir yeri – duvarı – yokladığını gösterir çünkü kapılar her zaman açıktır.
İsa, Buda kadar aydınlanmıştır çünkü çok aydınlanmak ya da az aydınlanmak gibi bir şey söz konusu değildir. O halde bu fark niçin var? Fark İsa'nın konuştuğu insanlardan kaynaklanır. İsa bir yola girmemiş, hayatın gizemlerine kendisini açmamış insanlara konuşur. Buda tamamıyla farklı türden bir gruba; bir yola girmiş, ehil olmuş, paradoksal olanı anlayabilecek olanlara konuşur. Paradoksal gizemli demektir.
Diyorsun ki "Hayatım çok anlamsız ve boş geliyor..." O, çok anlamsız ve boş geliyor çünkü hep daha fazlası için yanıp tutuşuyorsun. Yanıp tutuşmayı bırak ve sonrasında çok kökten bir dönüşüm yaşayacaksın. Daha fazlasını istemeyi durdurduğun anda birden boşluk kaybolur. Boşluk daha fazlasını istemenin bir yan ürünüdür, o daha fazlasını arzulamanın bir gölgesidir. Bırak arzulama kaybolsun ve geri dönüp bak; artık gölge yoktur.
Zihnimiz, daha fazlasını; sürekli olarak daha fazlasını istemektir. Ne kadarına sahip olduğun hiçbir şeyi değiştirmez, zihin daha fazlasını istemeyi sürdürecektir. Ve o daha fazlasını istemeye devam edeceği için de sen sürekli olarak boş olduğunu, çok şeyi kaçırdığını hissediyorsun. Anlayabiliyor musun? Boşluk hissi daha fazla istemek tarafından yaratılır. Boşluk mevcut değildir, o boş bir inançtır ama sen arzunun ağına takıldığında çok gerçek görünür.
. Hiçbir şeyin yetişmeyeceği taşların üzerine yağacaktır; koşulsuzca yağacaktır. Burası yağılacak doğru yer midir değil midir diye sormayacaktır. O yağmur suyuyla o kadar yüklenmiştir ki kendini yükten kurtarmak için yağmak zorundadır.Arzunun senin boşluğunun nedeni olduğunu anla. Arzulamanı izle ve izlemenin içindeyken o kaybolur ve onunla birlikte boşluk da kaybolur. Sonra çok derin bir tatmin gelir. O kadar dolu hissedersin ki taşmaya başlarsın. O kadar çok vardır ki paylaşmaya başlarsın, vermeye; sırf vermenin zevki için vermeye başlarsın, başka bir şey için değil. Yağmur suyuyla ağzına kadar yüklü bir bulut gibi: Bir yere yağmak
dolarsın ki paylaşmaya başlarsın. Bu kendiliğinden olur. Ve o zaman hayatta anlam vardır, o zaman hayatta önem vardır. O zaman şiir, güzellik zarafet mevcuttur. O zaman müzik, ahenk vardır; hayat bir dansa dönüşür.Arzulama yok olduğunda öylesine saadetle dolar, öylesine tatminle dolar, öylesine
Bu boşluk ve anlamsızlık senin yaptığın bir şeydir, o yüzden onu tersine çevirebilirsin. "Gerçekten olan şeyin hepsi bu mu?" diye soruyorsun. Sorunu yaratan budur. Ve ben daha fazlası yoktur demiyorum; hayal bile edemeyeceğinden çoğu var. Onu gördüm, onu duydum, onu yaşadım; sonsuz miktarda dahası var! Ancak, şayet arzulama sürerse onunla hiçbir zaman temasa geçemeyeceksin. Arzulamak bir duvardır, arzulamamak ise bir köprüdür. Saadet bir arzulamama halidir, ıstırap bir arzulama halidir.
"Gerçekten olan şeyin hepsi bu mu?" diyorsun. Ne kadar istersen, o kadar kaçırırsın. Seçim senin. Istırap içerisinde kalmak istersen daha çok, daha ve daha çok iste ve daha ve daha çok kaçıracaksın. Bu senin seçimin, unutma, bu senin sorumluluğun. Kimse seni zorlamıyor. Şayet gerçekten olanı görebilirsen, gelecek için, daha fazlası için yanıp tutuşma. Sadece olanı gör.
Zihin sürekli olarak istiyor, arzuluyor, talep ediyor ve yoksunluk duygusu yaratıyor çünkü o beklentiler üzerinde yaşar. Tüm dünya anlamsız hissetmekten ıstırap çekiyor ve bunun nedeni de şimdiye kadar hiç olmadığı kadar çok arzu duyuyor. İlk defa insan şimdiye dek arzuladığından daha çoğunu arzuluyor. Bilim ona daha çok arzu etmesi için çok fazla umut vermiş, desteklemiştir. Yirminci yüzyılın başlarında dünyanın her tarafında çok büyük bir iyimserlik vardı ve herkes, "Altın çağ geldi, hemen köşe başında duruyor. Ona eriştik. Hayat süremizin içinde cennetin yeryüzüne indiğini görebileceğiz" diye düşünüyordu. Doğal olarak herkes daha fazlasını ve daha fazlasını ve daha fazlasını arzulamaya başladı.
Cennet dünyaya inmedi. Onun yerine dünya bir cehenneme döndü. Bilim senin arzularını serbest bıraktı, senin arzularını destekledi. Bu arzuların tatmin edilebileceği konusundaki umutlarını destekledi. Ve sonuç tüm dünyanın derin bir ıstırap içinde yaşıyor olmasıdır. Bu hiçbir zaman böyle olmamıştı. Bu çok garip çünkü ilk defa insanlar hiç olmadığı kadar çok şeye sahip. İlk defa insanlar daha çok güvenliğe, emniyete, daha çok bilimsel teknolojiye, hiç olmadığı kadar çok konfora sahiptir. Ama daha çok anlamsızlık da mevcuttur. İnsan hiçbir zaman bu kadar umutsuz, daha fazlasını elde etmek için bu kadar çaba içerisinde olmamıştı.
Bilim sana arzulamayı verir; meditasyon ise sana arzulamaya ilişkin olarak bir kavrayış verir. Bu kavrayış senin arzuyu bırakmana yardım eder. Ve ansızın şu ana kadar saklı kalmış olan bir şey ortaya çıkar, görünür olur. Varlığının içinden bir şey yukarı doğru fışkırır ve arzulamış olduğun her şey tatmin olur...ve dahası. Hayal etmiş olduğundan, herhangi birisinin bugüne kadar hayal etmiş olduğundan fazlası mevcut. Hayal edilemeyecek saadet üzerine iner. Ama sen zemini hazırla. Doğru toprağı hazırla. Arzulamamak doğru toprağın adıdır.
Sadece alıcı bir ruh halinde ol. Saldırgansın; daha fazlasını istiyorsun, bu inceden bir saldırganlıktır. Açık, alıcı, müsait ol...o zaman mümkün olan tüm mucizelere hak kazanırsın.OSHO

31 Mayıs 2011 Salı

OSHO Meditasyon kampı-kapadokya-Temmuz 2011

MAREECHİ ASU İLE OSHO MEDİTASYON KAMPI



KAPADOKYA - TEMMUZ 2011


......


KALBİN UNUTULMUŞ DİLİ

Bugün ki insan yavaş yavaş kalbin dilini unutmuş, kalbin yolundan ulaşılabilen imkanlar ise tam anlamıyla unutulmuştur. Sadece mantık ve akılcılık kalmıştır.

Problem budur ki güzel olan herşey kalbe aittir, bütün anlamlı şeyler kalbe aittir. Önemli olan herşey kalbin kokusudur.

Amacımız cansız eşya ise akıl iyi bir şeydir. Bilim araştırmaları için de en güzel araç akıldır. Eşyayı keşfetmek için kanıtlamak iyi bir yoldur. Eğer bizim sorumuzun konusu canlı bir mevcut olursa akıl güçsüz kalır. Eğer yaşam, aşk, gevşeme, coşku ve kutlama hakkında soruları aklına sorarsan, kolaylıkla redderer. Sanki bu mevzular hiç yokmuş gibi… Hemen hemen kör bir insan gibidir: eğer kör bir insana ışık hakkında soru sorarsan, yanıtı “ışık yoktur” olacaktır. Çünkü ışığı görmek için ellerinden bir iş gelmez, kulaklar onu duyamaz, dilin onu tadamaz, burnun onu koklayamaz, bütün duygular mükemmeldir. Sadece gözlerin ışık, renk ve gökkuşağını görmek için kabiliyeti vardır. Akıl sınırlıdır, cansız eşyalar için mükemmel bir vesiledir.

Ve bu, bizim asrın yanlışıdır: “Biz kör insanlara ışık hakkında , sağır insanlara müzik hakkında soru sormuşuzdur.. OSHO



DERS KONULARI

Zen’e göre insanın esas hastalığı
Havada eriyen kar tanesi ( Zen sohbeti)
Ölüm ve Zen
Zihinsizlik
Gölün; Tanrı’nın Ayı’nı yansıtıyor…(Uzak doğu sufi sohbeti)
Sessizlik, bağırmaktan daha çok ulaşıcıdır…
İki nehrin buluşması…(Zen Sohbeti)


"Meditasyon,gerçekte bir aydınlanma arayışı değildir.Aydınlanma hiçbir arayış olmadan gelir.Meditasyon, sadece kanatlar büyütmek ya da konuk geldiğinde onu senin içinde yaşamaya ve ev sahibi olmaya ikna edebilmek için kendi içinde bir alan yaratmaktır." OSHO



OSHO MEDİTASYONLAR



OSHO DYNAMİC MEDİTASYON
OSHO ATİSHA MEDİTASYON
OSHO NEFES MEDİTASYON
OSHO KUNDALİNİ MEDİTASYON
OSHO ÇAKRA MEDİTASYON
OSHO VİPASSANA MEDİTASYON
OSHO DANS MEDİTASYON
OSHO BOYUTSUZLUK MEDİTASYON
OSHO NADABRAHMA MEDİTASYON
OSHO TANTRA MEDİTASYON


İçinde çok daha derin bir şey varolmaktadır. Onu unutmamalısın. Akıl sadece bunun dış çeperi, çevresi. Varlığının merkezi değildir. Varlığının merkezinde sezgi bulunmaktadır. OSHO



Bir insan hiçbir kayıp olmadığını, hiçbir eksik olmadığını hissettiğinde, o insan yuvasına kavuşmuştur. Büyük bir gevşeme, huzur, doyum, derin bir tatmin vardır; bir sessizlik hakimdir ama o sessizlik aynı zamanda şarkılarla doludur. OSHO



MAREECHİ ASU KİMDİR ?

Osho’nun meditasyon ve masaj yöntemlerini İran, Kanada, Almanya, İngiltere, Arjantin, Afrika ve Avustralya gibi çeşitli ülkelerin yoga merkezlerinde ders olarak vermiştir.Bir başka yönü müziktir.İran’da daf öğretmenliği ve Avrupa ve Amerika’nın çeşitli eyaletlerinde konserler vermiştir.Ayrıca meditasyon için ritim müzikleri (Daf için) cd ve kendi adıyla çıkardığı kitapları mevcuttur.Mevlana ve Osho’nun felsefesini anlatan birçok konferans vermiştir..

ORGANİZASYON: ANAHTAR AKADEMİ VE TAŞ KONAKLAR HOTEL



İLETİŞİM – İNFO : 0 539 871 16 84 - 0 232 422 13 95

0 384 219 30 01 – 0 533 213 99 10

http://www.oshoturkiye.com/ http://www.anahtarakademi.com.tr/

TARİH : 22-23-24 TEMMUZ 2011